İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne birincilikle girip, birincilikle bitiren Batmanlı Merve Nur Uçar’ın mezuniyet töreninde ‘Aynı okuldan mezun olmanın gururuyla yetinmeyip yeni Aziz Sancar’lar olacağız ‘Hem bu deveyi güdecek, hem bu diyarda kalacağız. Çünkü deve de bizim diyar da’ ifadesi salonda bulunanlar tarafından dakikalarca alkışlandı.
Yeni doktor Merve Nur’un ifade ettiği gibi ‘Ya bu deveyi güdecekseniz, ya bu diyardan gideceksiniz’ dayatmasına karşı güdülmeyeceğiz hem deveyi güdecek hem diyarda kalacağız. Bu nedenle özde değil sözde vatanseverlere ‘Ya yol bul! Ya yol yap! Ya da yoldan çekil!’ Biz ya yeni bir yol bulalım ya da yapalım’ diyoruz.
1 TRİLYON TL DAHA EK BÜTÇE NE İÇİN?
Hükümet, artan döviz kuru nedeniyle bozulan bütçeyi ayakta tutabilmek, işçi, memur, emekli maaşlarına, öğrenci burslarına yapılan zamlar, özellikle de emeklilere bayramda verilen ikramiyelere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilave ettiği 100 lirayı karşılamak için, Meclis’e 2022’nin ortasında ek bütçe sundu, vatandaştan 1 trilyon TL daha ek bütçe (vergi) istedi.
Ek bütçe emekli ikramiyesine veya öğrenci bursuna ilave edilen 100 lirayı karşılamak için mi yapıldı? Bu bütçe nereye gidecek?
Dövize endeksli hesaplara yatan yüzde 14 faize ilaveten kur farkı olarak 40 milyar lira artan hesap sahiplerine, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili maaş ve ödeneklerine yapılan zamma, 554 milyon lirası Diyanet’e, yol, köprü, havaalanı yapan, kamu ihalesi alan müteahhitlere gidecek.
Birkaç gün önceki yazımda belirttiğim gibi Sayıştay raporlarına göre ek ücret ve süre talep etme hakkı olmayan, Vakıfbank ek binasını yapan Piaazza AVM’lerin de sahibi olan Rönesans Holding’e 149 milyon lira ek ücret verildi. İstanbul Havaalanını işleten İGA firmasının 1 milyar 195 bin Euro kira bedeli 20 yıl sonraya ertelendi.
Doları düşüren ‘Mucize formül’ olarak döviz korumalı hesaplar sayesinde dolar 18’den 11 liraya düştü. Hesap sahipleri dolar 11 lirayken 6,5 milyar dolar karşılığı parayı yıllık yüzde 14 faiz+ kur farkıyla bankaya yatırdı. Şimdi dolar 17,35 lira; yani 6,35 lira artı, yıllık faiz dışında 40 milyar lira da kur farkı olarak fakir, fukara, tüysüz yetimden kesilerek bu hesap sahiplerine ödenecek. Bu küpe kafası sıkışan öküzün önce başını kesip, sona küpü kırarak başı küpten çıkarmak değil de nedir?
Liste uzar, gider; emekli ikramiyesinin artırılmasına sıra gelmez. Ek bütçe için elektrik, doğalgaz, petrol zammı hesap edilir de maaşa zam yapılırken TÜİK bu zamları bir türlü bulamaz. Mevsim nedeniyle fiyatları düşen sebzelerle enflasyon hesap edilir ve emekli ve memura mayıs ayı enflasyonu 3,7 olarak belirlenir. Kurt kuzuya şah olsa bu kadar adaletsiz davranır mı? Davranmaz.
‘PARAYLA İMANIN KİMDE OLDUĞU BELLİ OLMAZ’
Doğru bilinen yanlışlardan birisi de ‘parayla imanın kimde olduğu belli olmaz’ ifadesidir. İmanlı ile imansız aynı davranıyorsa imanlı ile imansız arasında ne fark var? İmanlı ile imansız, giyinik ile çıplak gibi birbirinden ayrıt edilmelidir. İslam’ın emirlerini yerine getiren, yasaklarından kaçanla aksini yapanın faaliyetleri aynı olur mu? Olmaz! Din istismarcıları, simsarları, dini ticarete ve siyasete alet edenler dindar olabilir, ama Müslüman olamaz! Müslüman eylemlerinden fark edilmelidir.
Devlet parayı kimin kazandığını bilmezse vergiyi kimden alacak? Herkesten mi? Evet, tam da öyle oluyor. Çok kazanan çok, az kazanan az vergi ödemesi gerekirken, az kazanan da hiç kazanmayan da herkes aynı vergileri ödüyor. Devlet gelir vergisi yerine tüketim vergisi ve çeşit çeşit dolaylı vergi alıyor. Bir öğrenci ile ihracatçı, ithalatçı, imalatçı aynı vergileri ödüyor, trilyonluk ihaleleri alanlar hiç ödemiyor.
Vergi bir tarafa kirasını bile ödemiyor. Kulağınıza küpe olana kadar yazacağım. Adaletsiz Müslümanlık olmaz. Devletin dini de mezhebi de adalettir. İnançsız yaşanır ancak, adaletsiz yaşanmaz. Genç Doktorumuzun söylediği gibi deveyi güdeceğiz, diyardan gitmeyeceğiz.